top of page

''Asi Lider'': Sistem Kurucu


Bu hafta Harvard Business School’da Francesca Gino’nun kitabından derlenen bir makale gözüme çarptı: ‘’Asi Bir Lider’in 8 Temel Özelliği’’[1] . Bunlardan özellikle 5. Prensip, benim ‘sistem kurucu’ olarak adlandırdığım liderlik tutumuna en yakın olanı:

‘Başarılı asiler, kendi alanlarındaki işleyişe ve konulara hakimdirler, ancak onların kölesi olmazlar. Bu, onlara dönüşüm ve yaratıcılık fırsatı verir: Her şeyi öğren, sonra da onları unut!


Ancak ‘sistem kurucu’ olmak için bir fazlası lazım: Unuttuklarının yerine yenilerini kazandırmak. Şu ana kadar geçiş döneminde olan bir çok başarılı liderle çalıştım: Bunlardan bazıları öncekine göre çok daha fazla sorumluluk taşıyan takımların başına gelmiş; bazıları ise organizasyonlarında bir üst yönetim kadrosuna geçmeye aday olmuş liderlerdi. Birlikte çalıştığımız süre boyunca, bu liderlerin başarılarındaki en belirgin ortak özelliğin şu olduğunu fark ettim: Hepsi birer sistem kurucusuydu.

Dahil oldukları ve hizmet ettikleri birimin ve organizasyonun tüm kültürünü ve yapısını gayet mükemmel bir şekilde biliyorlar ve yıllardır uyguluyorlardı. Bu deneyim onların, sistemin o zamana kadar gelmiş ve bir zaman işe yarayan, ancak artık fayda sağlamayan çarklarını da görmelerini sağlamıştı.

Bir çarkın bir organizasyona fayda sağlamaması demek, değişen çevre koşullarına ve bunların getirdiği sorunlara artık çözüm üretememesi demektir. Bu sorunlar, organizasyonun kültüründen de kaynaklanabilir, organizasyonun davranışı dediğimiz, işleyiş yapısından da.

Sorun ne olursa olsun, çözüm bulunamadığı ya da ‘yama çözümler’ üretildiği sürece, organizasyonun varlığı tehlikede demektir.

Anlık karar verme durumunda lider, küçük manevralarla gemiyi doğru rotaya çekmeye çalışır, yeni koşullara artık cevap vermeyen kuralları esnetme sorumluluğunun altına girer ve bireysel inisiyatifiyle anlık çözümleri devreye sokar. Kısacası, yıllardır öğrendiği ve yürürlükte olan kuralları, çözüm sağlayacak şekilde esnetir. Bu konuda onu destekleyen ekibinin payı da elbette çok büyüktür.


Fakat bir sistem kurucunun, görev ve sorumluluğu asıl burada başlar: Bir liderin sistem kurucu olabilmesi için, yıllar boyu öğrendiği ve uyguladığı kuralları cesaretle unutup, yerine getirdiği çözümleri tekrar sisteme kazandırması gerekir.

Bu ne demek?

Bu, sistemin küçük parçalarının birbirleri ile olan etkileşiminin farkında olmak, bir parçada yapacağı ufak bir değişikliğin bütün sisteme etki ve katkısını düşünmek, kısacası kendi yönettiği birimin ve her bir takım üyesinin kendini gerçekleştirmesini sağlarken, sistemin, yani organizasyonun tamamının da kendinin en iyi halini ortaya koymasını sağlamaktır.


Kısacası, sistem kurucu bir lider, dümeniyle yaptığı manevraları, bütün geminin daha iyi bir rotaya sahip olması için, o rotanın içine, yeni işleyişe devşirir.

Bu, sistem kurucunun aynı zamanda ‘bencil’ değil, ‘bizcil’ karakterinin de en büyük kanıtıdır. Yarattığı anlık çözümlere aldığı takdirler ve övgüleri ‘biz’de eritir; bir süre sonra o birim hatta o gemi için çalışmadığında dahi, sisteme eklediği çözümler, o sisteme katkı sağlamaya devam eder. Geminin içindeki yolcuların, o bir gün o dümende olmasa da, güvenli bir şekilde rotalarında ilerlemesini sağlar.

Sistem kurucu, işte bu açıdan, aynı zamanda vizyoner bir liderdir.


Sevgi ile

Zeynep Balaban (PCC)

Organizasyon, Lider ve Takım Koçu

Spiral Dinamikler Uygulayıcısı (CPT)



[1] HBS Working Knowledge Research Collection, Leadership, How To Be A Rebel Leader – The 8 Principles of Rebel Leadership, https://hbswk.hbs.edu/item/how-to-be-a-rebel-leader : “Rebel Talent, Francesca Gino, HarperCollins Publishers Australia Pty. Ltd, 2018.

bottom of page